Macaristan ve Kızıl Ölüm; Yeni bir Çernobil vakası mı ?
Macaristan' ın Ajka kentindeki bir aliminyum fabrikasına ait 'kimyasal atıkların biriktirildiği' göletin iki seti yıkıldı ve yaklaşık bir milyon ton balçıklı su sel halinde ortalığa yayıldı. Önce 4 köyü bastı, ölümler, bina ve yol yıkımlarına sebep oldu ve ne yazık -ki Tuna Nehrine karışarak yoluna devam etti. Halâ Tuna Nehri üzerinden Karadeniz' e doğru ilerliyor. Özellikle çamurun yıkıp geçtiği alanlarda doğal hayat, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.
Bu kızıl çamurun tam bir çevre yıkımı olduğunu söyleyebiliriz. İçeriğine göz atacak olursak ;
Boksit (bauxite), alüminyumun işlenmesinde kullanılan bir hammadde. İçeriğinde alüminyum, demir oksit ve titanyum dioksit var. Alüminyumun işlenme sürecinde kırmızı çamur adı verilen atık ortaya çıkıyor. Kırmızı çamurun içinde kadmiyum, kobalt ve kurşun gibi ağır metaller var. Bu karışım bir tür kostik... Deriye temas etmesi halinde yanıklara neden oluyor. Çevreye verdiği zarar da çok büyük. O nedenle bu atığın depolanması sorun yaratıyor.
Macaristan Hükümeti, olay ilk vuku bulduğunda bunu dünya kamuoyu ile paylaşmadı zira Green Peace olmasa bunu belki biraz geç öğrenecektik. Ayrıca Macar Hükümeti' nin, bu çevre felaketine müdahale etmekte bir hayli geç kalması da felaketin büyümesine yol açtı. Hatta Macar Hükümeti' nin şu an bile pek becerikli bir şekilde bununla savaştığını söyleyemek güç olur. Bununla birlikte Avrupa Birliği' de durumun ciddiyeti biraz geç kavradı. Macaristan' ın ülkemizle birçok benzer yönü varmış, bu olaylar da bunun kanıtı oldu. Özellikle beceriksizliğimiz ve vurdumduymazlığımız çok benzer..
Kızıl Ölüm yoluna devam ediyor
Şu an bu Kızıl Ölüm' ün Tuna Nehri' nde daha fazla yıkım yaratmaması ve Karadeniz' e ulaşmaması için büyük çaba gösteriliyor lâkin Green Peace yetkilileri bu konu hakkında pek olumlu konuşmuyorlar. -Ki bu atıklar Avrupa nehirler sistemi ' ne karıştığında felaketin boyutları daha da büyüyecektir. Ve eğer Karadeniz' e ulaşırsa neler olabileceğini tahmin etmek pek güç değil. Ne yazık -ki her türlü durumda başta Balkanlar ve Avrupa olmak üzere bütün bölge bunun faturasını kısa ve uzun vaadede fazlasıyla ödeyecektir.
Macar Hükümeti ve AB müdahalede çok geç kaldı
Bu çevre felaketi, bana Çernobil felaketini anımsattı. Gerek ortaya çıkışı, gidişatı çok benzer yönler taşıyor. Dönemin Sovyet Hükümeti, bugün Macar Hükümeti ile aynı tepki göstermiş, daha sonra durumun farkına varılmış canla başla mücadele başlamıştı. Lakin insanoğlu ve doğa bunun sonuçlarını fazlasıyla ödedi ve halâ da ödemeye devam etmekte. Yine de umarım bu felaketin sonuçları, Çernobil ile aynı olmaz.
Uzmanlar, sadece bu çamurun temizlenmesinin yıllar alacağını söylüyor. Ayrıca yakın zamanda bölgede kanser oranlarında patlama olması şaşırtıcı olmayacak.
Yakın zamanda Çernobil felaketi üzerine de bazı yazılar paylaşmak istiyorum. Tam da bunu planlarken bu felaketin vuku bulması pek hoş bir tesadüf olmadı. Ne yazık -ki insanoğlu yaşadığı onca felakete rağmen bir türlü akıllanmıyor, bir türlü doğayı korumanın, topraklarımızı temiz tutmanın önemini kavrayamıyoruz.
Bu konu ile alakalı İngilizce blogumdaki başlığa şuradan göz atabilirsiniz.
Referanslar ve daha fazlası :
![About [span]me[/span]](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpWXBdUjgp-A2m3-r5EPt5CJn6oTrFQHcbXXT_jDQfKtL7kYO_y3Vms4zmfleC6TQLSEkr_vPg9X-yoopQUnZyN4rDNPoJldTc3o49wwoUiuP9gk2PpOGF-PyvGZlngcbRmd9Ns1l4pC19/s320/Image1.tif)
Hiç yorum yok: